30.04.2024 20:20:22
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Atilla ÇETİNKAYA
7 Şubat 2022 Pazartesi

TÜRK ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN

TÜRK ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN
Muasır medeniyetlere ulaşmamız için bugünün gençliğine hedefler göstermeliyiz. Kötülere dünyayı teslim etmemek için iyilerin daha çok çalışması gerektiğini kavratmamız gerekir.
Geçenlerde okuduğum bir hikâye; çalışmanın ve olaylardan ibret almanın ne kadar önemli olduğunu düşündürmüştü bana. Bir komutanın ordusu sürmekte olan bir savaşı kaybeder. Ordu perişan hale gelir. Komutan da koşarak bir mağaraya sığınır. Mağarada oturup tefekkür ederken bir karıncanın duvara tırmanmakta olduğunu görür. Onu dikkatle izler. Karınca çıkar, tam düzlüğe çıkacakken düşüverir. Fakat işin peşini bırakmaz. Tekrar tırmanmaya başlar. Tekrar düşer. Bu düşme ve tırmanmalar defalarca tekrarlanır. En sonunda kararlılıkla sürdürdüğü çabaların neticesinde istediği noktaya ulaşır. Bu küçücük hayvanı izleyen komutanın beyninde şimşekler çakar. Can havliyle kendini dışarı atar. Dağılan askerlerini tekrar toplayıp yeni bir hücuma geçer. Zafer sarhoşluğu içinde olan düşman ordusunun gevşekliğinden faydalanıp, mağlubiyeti galibiyete çevirir.
Mevlana’nın dediği gibi cihana, olaylara herkesin bakmadığı ve ibret alabileceğimiz pencereden bakmalıyız. Bugünün ve dünün anne-babaları olan bizler belki bilerek, belki de bilmeyerek hep şu hataları yaptık: Daha ilk günlerden itibaren çocukları kucağımıza ve ayağımıza alıp uyusun diye sallarken “dandini dandini dastana, danalar girmiş bostana” diye başlayan ninniler söyledik. Anlamı olmayan daha farklı ninnilerimiz de yok değildir. Yanlış anlaşılmak istemem, ninniler maniler Türk edebiyatı ve kültürünün en önemli eserlerindendir. Ona lafım yok ama benim demek istediğimi şu örneğimden sonra daha iyi anlayacaksınız:
Elin Yunan’ı, Batılısı, Türk düşmanlığı, Türk korkusuyla, dolu ninniler söyler. Çocukların kulağına İstanbul’un tekrar Bizans’ın olacağını fısıldar, beynine kazımaya çalışır. Bizlere, Alâeddin’in sihirli lambası masalı okutuldu hep. Hala daha da okutulmaya devam ediliyor. Alâeddin bir lamba bulur, içinden cin çıkar. Cin onun her istediğini yapacağını söyler. İstekleri bir bir yerine getirilir. En son padişahın kızını ister, cinden. Padişahın kızıyla evlenir. Oysa Mete Han, Oğuz Kağan Destanı, Boğaç Han vb. Türk büyüklerinin kahramanlıkları anlatılsa daha iyi olmaz mı?
Çalışmadan emek sarf etmeden elde edilen nimetler bizlerin kulağına hoş gelir, nefsimizi okşar. Bunun yerine aslında keşke bizlere Robansan Carousel okutulsaydı ya da okusaydık. Çünkü onda emek, çalışma ve alın teri vardır. Hadi hikâyeyi bir hatırlayalım. Robansan denizi çok sever, gemiye binip dünyayı dolaşmak ister. Bu hayalini gerçekleştirmek için gemiye biner denize açılır, gemi daha sonra alabora olur ve batar. Masal bu ya, sadece Robansan kendi gayretiyle, bir adaya ulaşır. Adada hiçbir insan yaşamamaktadır. Bulunduğu yere barınak yapar. Ateş yakar. Avlanmayı öğrenir. Hikâye bu şekilde devam eder.
Hz. Ali’nin buyurduğu gibi çocuklarımızı bugünün şartlarına göre değil de, gelecekte karşılaşacakları zorluklara göre yetiştirmeliyiz. Onlara güvendiğimizi her fırsatta dile getirmeliyiz. Yapabilecekleri işleri gösterelim, örnek olalım. Onları uzaktan takip edelim. Yalnız başlarına iş yapabilme yeteneklerini geliştirmelerine fırsat verelim. Böylece öz güven kazanmış olacaklardır. Öz güveni yüksek olan nesiller tıpkı ataları gibi büyük başarılara ve eserlere imza atacaklardır.
Çünkü, “Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.”
Çınar Gücünü Köklerinden alır kitabımdan alıntıdır.
Atilla ÇETİNKAYA
Dörtdivanlı Eğitimci, Şair - Yazar


 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı