28.04.2024 01:36:22
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Yasin ŞEN
25 Aralık 2023 Pazartesi

KIBRISCIK NOTLARI

KIBRISCIK NOTLARI
Dr. Yasin ŞEN
Bugün Oğuzhan Hoca’yla beraber Kıbrıscık’a ve Seben’e gitmeye niyetlenmiştik. Sabah hazırlanınca bir müddet ufkun kızıllığını seyrettim. Dörtdivan’da gün doğumları muhteşem oluyor. Sonra Bolu’ya doğru yola çıktım. Hava karanlıktı. Daha gün tam aydınlanmamıştı. Ancak merkeze vardığımda aydınlandı ortalık.

Oğuzhan Hoca’yı Bolu’dan aldıktan sonra Seben ve Kıbrıscık yoluna girdik. Beraber sohbet ede ede Seben ve Kıbrıscık istikametine doğru ilerlemeye başladık. Önce Kıbrıscık’ı bir görelim, dedik.

Yol üzerinde ormanların arasından ve o güzelim yaylaların yanından geçerek ve adeta o nefis manzaraları içerek ilerledik. Kış olmasına rağmen sanki yazdan kalma bir hava vardı. Kıbrıscık’a vardığımızda arabayı uygun bir yere park ettik hemen. Köroğlu heykeli vardı ilçe merkezinde. Orada birkaç fotoğraf çekindikten sonra biraz yürüdük. Zaten küçük bir ilçe Kıbrıscık. Bir kahve dikkatimizi çekti. İçeriye girdik ve bir masaya oturduk. Çay içelim derken orada bulunanlara birkaç soru sorduk. Bir masadan adının sonradan Yakup Olkan olduğunu öğrendiğimiz bir amcamız yanımıza geldi ve bize Kıbrıscık’la ilgili birçok güzel malumat nakletti.

Yakup Olkan amcamız 1949 doğumlu. Memur emeklisi. Kıbrıscık’ta ikamet ediyor. Babası Musa oğlu Halil, İstiklal Savaşı gazimiz. On yedi yaşında askere gitmiş. Seferberlikte askere alınmış. O zamanlar askerlere üç hafta eğitim verilir ve eğitimini tamamlayanlar doğrudan cepheye gönderilirmiş. Yakup Amcamızın babası Kazım Karabekir ve Kara Halil Paşaların birliğinde vazife yapmış.

Sohbet biraz ilerledikten sonra Yakup Amcanın evine kadar gittik beraber. Bize babasına ait İstiklal Madalyasını gösterdi. Belgesi de vardı. Tek kelimeyle muazzam bir güzellikti bizim için. Madalyanın üzerinde Misak-i Millî sınırları vardı. İstiklal Madalyasının takılı olduğu ceketi de giyindik. Yakup Amcamız da yanımızda olduğu hâlde birkaç fotoğraf çekindik.

Yakup Amcanın ifadesiyle babası Balkanlar’da on üç yıl savaşmış. Bolu’da üniversiteden birileri İstiklal Savaşı gazisi rahmetli Halil Amcamızı on beş gün boyunca konuşturup derleme yapmışlar. Yakup Amca babasıyla yapılan görüşmelerin küçük bir kitapçık hâlinde basıldığına dâir bir duyum aldığını fakat buna bir türlü ulaşamadığını söyledi.

Daha sonra Yakup Amca bize Kıbrıscık’ın kültüründen de bahsetti. Onun bize anlattığına göre Kıbrıscık, daha çok Ankara kültürünün etkisi altında bir yerdir. Ticaretinin çoğu tarih boyunca hep Ankara ile olmuş. Zaten ilçe, Beypazarı’na da 53 km. bu yüzden Ankara’ya çok yoğun göçler vermiş. Etimesgut ve Sincan, Kıbrıscıklıların Ankara’da yoğun bir şekilde yerleştiği ilçelerin başında geliyormuş.

Kıbrıscık merkezin iki mahallesi var: Karadoğan Mahallesi ve Köroğlu Mahallesi. Köroğlu’nu Bolu’nun birçok ilçesi sahipleniyor. Bunlardan birisi de Kıbrıscık. Köroğlu anlaşılan buralarda da derin izler bırakmış. Kıbrıscık yine bu sohbette öğrendiğimize göre Eskişehir’le benzer iklim özelliklerine sahip bir yer.

Kıbrıscık 22 muhtarlıktan meydana geliyormuş. Burada köyler Aşağı Divan, Yukarı Divan ve Alan Grubu şeklinde üçe ayrılıyormuş. Aynen Dörtdivan’da olduğu gibi Kıbrıscık’ta da bir zamanlar divan teşkilatının hâkim olduğunu buradan anlıyoruz. Bilindiği gibi divanlar, köylerin bir araya getirdiği yerleşim ve toplanma yerleridir ve konar göçer Türklerin hayat tarzına göre geçmiş zamanlarda tercih edilmiş bir sistemdir.

Kıbrıscık folklorunun bazı değerlerinden de bahsetti Yakup Amca. Burada Cezayir oyunundan ve kaldıraç veya çevirgeç denen bir eğlence türünden söz etti. Düğünlerde kadınlar burada altın tepelik takarlarmış önceden. Gelinin yüzü de gözükmez ve alnına ayna takarlarmış. Yine eskiden gelin, damadın evine kesinlikle atla gelirmiş. Tabii bunlar zaman içinde kaybolmuş artık.

Bunlar Yakup Amca’yla sohbetimizden Kıbrıscık folkloruna dâir notlarımızdır. Şu Kıbrıscık mânisi de bize bugün Yakup Amca’dan yâdigâr kaldı:
Kıbrıscık dedikleri
Pirinçtir yedikleri
Çok hoşuma gidiyor
La gacım dedikleri
Burada “gacım” kardeşim anlamında kullanılan bir kelime.

Kıbrıscık’ın evleri de geleneksel ve Bolu’ya özgü ahşap mimaride karşımıza çıkan evler. Bu evlere cizemeli / dizemeli evler de deniyor. Özellikle cizeme kelimesi Dörtdivan’da kullanılıyor. Bunlar genelde iki katlı evler. Kıbrıscık’ta bunların örneklerine bu kadar fazla rastlayacağımı sanmıyordum doğrusu. Ama çoğu ev hâlâ o geçmiş zamanları, kadim hatıraları yaşatırcasına ayakta duruyor. Yakup Amca’nın yeni evi olduğu hâlde babasının yaptığı ev de ayaktaydı. Bir kona da burada restore edilmiş ve korumaya alınmış.

Yakup Amca bize burada geçim kaynaklarının özellikle Ankara keçisi olduğundan fakat bunların zamanla ortadan kalktığından da bahsetti. Kıbrıscık gibi ekonomisi hayvancılığa dayalı yerlerde birdenbire baş gösteren yoğun göçler ilçenin belini bükmüş vaziyette. Geçtiğimiz köylerde sanki nüfus hiç yok gibiydi. Kıbrıscık’ta da nüfus oldukça azalmış zaten.

Sözün özü bugün çoktan beri görmek istediğim Kıbrıscık’ta birkaç saat geçirmek nasip oldu. Çok güzel bir sohbet burada bizi bekliyormuş. Yakup Amca özellikle baharda bizi yeniden görmek istediğini söyledi. Biz de doğrusu bunu çok temenni ederiz. Kıbrıscık’la ilgili bize birçok faydalı malumat veren Yakup Amca’ya veda ettikten sonra Oğuzhan Hoca’yla beraber bir sonraki durağımız olan Seben’e doğru yola çıktık.






Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı