20.05.2024 16:31:05
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Yasin ŞEN
17 Ekim 2022 Pazartesi

DÖRTDİVAN YAYLALARI KİTABININ ÖNSÖZÜ

DÖRTDİVAN YAYLALARI KİTABININ ÖNSÖZÜ
Dörtdivan, kadimden beri yala kültürünü devam ettiren yerlerden birisidir. Bu kültür son zamanlarda büyük ölçüde sosyal hayattan çekilmiş olsa da yaylalar hâlâ insanların rağbet ettikleri yerlerin başında gelmektedir. Yaylaların böylesine sevilmesi yaylacılığın sadece ekonomik gerekçelerle açıklanamayacak sebeplere yaslandığını gösteren önemli bir husustur.
Yaylalar Türklerin tarih boyunca yaşadığı ve göç ettiği kadim yerlerin en başında gelmektedir. Bu husus, İslamiyet öncesinden İslamiyet sonrasına uzanan bir zaman dilimi içerisinde çok güçlü bir gelenek, kültür ve yayla merkezli sosyal ve ekonomik bir hayat tarzı meydana getirmiştir. Dolayısıyla yaylacılık Dörtdivan ve Bolu başta olmak üzere Anadolu’da bazı yerlerde büyük ölçüde yaşatılmaktadır.
Bolu yaylaları bu açıdan Anadolu’nun en canlı yerleri durumundadır. Hayvancılığın artık toplum nezdinde önemli ölçüde geçim yolu olarak görülmemesi yüzünden bazı yaylalar terk edilmiş durumdadır. Aynı durum net bir şekilde Dörtdivan’da da görülmektedir. Dörtdivan’ın bazı yaylalarında hayvancılıktan kaynaklanan hareketlilikler görünürken bazıları da tamamen terk edilmiş durumdadır.
Dörtdivan’da oldukça önemli dağ silsilesi diyebileceğimiz Aladağlar vardır. Aladağlar, uzun bir dönem ilçenin hem ikliminin de hem de ekonomisinin bel kemiğini oluşturmuştur. Biz bu uzun dönemi sekiz yüz yıl gibi bir zaman dilimi şeklinde kabul edebiliriz. Çünkü tarihi kaynaklar Türklerin buraya yerleşiminin 13. Yüzyıl ortalarında olduğunu kabul ederler. Bu da bize göstermektedir ki, Dörtdivan’da yaylacılık çok kadim bir geçmişe sahiptir ve yaylalar etrafında çok önemli bir kültür ortamı meydana gelmiştir. Biz bunu Dörtdivan’da dört yıldır yaptığımız derlemeler ve kaleme aldığımız makale ve kitaplarla ortaya koymaya çalıştık. Ancak esefle belirtmek gerekir ki, Dörtdivan’daki sözlü kültürün önemli bir kısmı yoğun göçler neticesinde kaybolmuş durumdadır. Bu yoğun göçler yaylacılık faaliyetlerini de olumsuz yönde etkilemiştir. Neticede Dörtdivan yaylaları büyük ölçüde meskûn yerler olmaktan çıkmış, sadece mevsimlik olarak ve insanların tatil maksadıyla rağbet ettikleri yerler hâline gelmiştir.
Dörtdivan yaylalarını ve bunlar etrafında ortaya çıkan kültürü tespit etmeyi amaçlayan bu çalışma esnasında fark ettik ki, Dörtdivan yaylaları özellikle kadim yerleşim yerlerinin ya üzerine ya da yakınına kurulmuştur. Bu yaylalarının yakınlarındaki harabeler gerçekten dikkat çekicidir ve bunlar etrafında arkeolojik kazıların yapılması elzemdir. Fakat ne yazık ki, bunlar kaderlerine ve definecilerin ellerine teslim edilmiş bir hâldedir.
Sonuçta “Dörtdivan Yaylaları” adlı bu çalışmamız ile Dörtdivan’ın yaylacılık etrafında bir araya gelen kültürü yazılı ve görsel olarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Dörtdivan yaylaları araştırılırken 2022 yılının Haziran ve Temmuz aylarında bu yaylalara gidilmiş, fotoğraflar alınmış, bazı kimselerle görüşülmüş ve derlemeler yapılmıştır. Zorlu arazi ve hava şartlarına rağmen mümkün olduğu kadar bu yaylalara gidilmeye çalışılmıştır. Böylece “Dörtdivan Yaylaları” adlı bu kitap çalışmamız için hem gerekli görsel malzeme toparlanmış hem de yerinde incelemeler ve gözlemler yapılmıştır. Bu çalışmayla birlikte “Dörtdivan Yaylaları” kültürel birikimiyle beraber kayıt altına alınmakta ve gelecek nesillere bu hususta bir eser daha bırakılmış olmaktadır.
Biz bu kitap çalışmamıza başlarken yaylalarla ilgili bazı sorular hazırlamış ve bunları sosyal medya gruplarında paylaşmıştık. Duyuru metni şöyleydi: “Herkese hayırlı akşamlar diliyorum. Bendeniz Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Yasin Şen. Belki malumunuzdur. Birkaç yıldır Dörtdivan kültürü üzerine çalışmalar yayınlıyoruz. Dörtdivan Belediyesi ve DİVANKAV'ın destekleriyle Dörtdivan Kültür Atlası yayınlanmıştı. Akabinde diğer çalışmalar gelmişti Nasip olursa önümüzdeki aylarda kaymakamlığın destekleriyle Dörtdivan Yaylaları kitabı yayınlanacak. Şimdilerde bu kitabın hazırlıkları sürüyor. Fakat Dörtdivan yaylaları için Dörtdivanlılarla görüşüp buralarda teşekkül etmiş kültürü de tespit etmeye çalışıyoruz. Bu konuda sayın kaymakamımız Mustafa Batuhan Alpboğa'nın destekleriyle kırk civarında yaylayı gezip görme ve fotoğraflar alma imkânımız oldu. Sizlerden sözlü kültürün ve hatıraların kayıtlara geçmesi konusunda yardım istirham ediyorum ve şu soruları müsaadenizle paylaşıyorum.”
Hazırlanan sorular ise şöyleydi:
“Köyün yaylalarının isimlerini yazabilir misiniz? Yaylanın eski ve yeni adı veya adları var mı? Köyün yaylalarının yaygın kullanılan ve kullanılmayan isimleri neler? Yaylada kaç hâne mevcut ve bunların kaçında göç var? Yaylanın etrafındaki mevki isimleri neler? Varsa bunların hikâyesi yazılabilir mi? Yaylanın akarsuları var mı? Bunların isimleri neler? Yaylanın yakınında veya etrafında tarihi eserler, ev temelleri mevcut mu? Yaylanın etrafını çevreleyen kayalık yerler neler? Bunların isimleri ve anlatılan hikâyeleri var mı? Eskiden yayla hayatında ne tür eğlenceler olurdu? Eskiden yaylada sizi etkileyen bir olay yaşadınız mı? Eskiden köyünüzden yayla göçleri nasıl olurdu? Yaylanın etrafında Erenler, Dedeler diye anılan yerler var mı? Yatır benzeri mezarlar bulunur mu? Bunların isimleri neler? Bu yatırlar ve erenlerle ilgili anlatılar mevcut mu? Eski yayla evleri nasıl yapılırdı, bunların ustaları kimlerdi? Yaylanız için şiir ve türkü söylenmiş mi? Yaylada vefat edenlerle ilgili hatıralar var? Yayladaki çiçeklerden ve diğer bitkilerden neler yapılırdı? Yemek, ilaç vb. Yaylamızla ilgili şu da kayıtlara geçsin, dediğiniz bir bilgi var mı? Yayladaki çam ağaçlarıyla ilgili inanış ve hikâye anlatılır mıydı?”
Bu sorulara cevap vermeyenler olduğu gibi sayfalar dolusu notları bize gönderenler de oldu. Bunlardan birisi Mehmet Nadir Aksoy hocamdır. Burada kendisine teşekkür ediyorum.
Tabii böyle zahmetli ve yorucu bir çalışmada bizi destekleyen Dörtdivan Kaymakamımız Sayın Mustafa Batuhan Alpboğa’nın destekleri olmasaydı bu çalışma ortaya çıkmayabilirdi. Sayın Kaymakamımız Mustafa Batuhan Alpboğa’ya burada şükranlarımı sunuyorum.
Dörtdivan yaylaları gezerken bize eşlik eden Ramazan Gürdap ve Fahri Kayaalp ağabeylerime de burada teşekkür ediyorum.
Dörtdivan Yaylaları adlı bu çalışmanın hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.
Yasin ŞEN
Dörtdivan-2022



 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı