14.05.2024 02:31:23
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Yasin ŞEN
5 Ekim 2020 Pazartesi

DÖRTDİVAN İSMİNİN KAYNAĞI

DÖRTDİVAN İSMİNİN KAYNAĞI
Dörtdivan’ın yer isimleri yörenin tarihî ve kültürel geçmişi açısından çok dikkat çekici özellikler göstermektedir. İlçenin isminden başlayarak bu husustaki yorumlar ve bilgiler buranın köklü geçmişine işaret etmektedir. Özellikle ilçenin ismindeki “divan” kelimesi bizi bu konuda bazı düşüncelere ve araştırmalara sevk etmiştir. Bu yazıda araştırmalarımızın sonuçlarını paylaşacağız.
Türkçe Sözlük, kelimeye ilk olarak “yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis” anlamını vermektedir. Ayrıca kelimeye sedir, meclis gibi anlamlar da verilmiştir. Biz kelimenin bu anlamından hareketle bazı yerleşim yerlerinin bu şekilde adlandırıldığını ve bir araya gelen Türk boylarının Anadolu’da “divan” adı altında meydana geldiğini düşünmekteyiz. Anadolu’da ve Dörtdivan çevresinde bu şekilde anılan yerleşim yerleri dikkat çekici yekûndadır. Mesela Mengen’de bir caminin adı Türkbeyli Divan Camii’dir. Bu tarihî cami “divan” kelimesinin hatıralarını günümüze taşımaktadır.
Dörtdivan’ın ismi onun kadim geçmişini gösteren bir işaret olarak yorumlanabilir. Evliya Çelebi, buraların Ertuğrul Gazi tarafından fethedildiğini ve bu ismin nereden geldiğini Seyahatnâme’de yazar. Fetihten sonra belli başlı yerlere “Divan” adı verilen yerleşim yerleri kurulmuş. Bunların birçoğu, zaman içerisinde kaybolmuştur. Bu divanların önemi, “istimalet” denen bir uygulamanın buralarda sürmesiyle ilgilidir. İstimalet, yeni fethedilen yerlerde halkın gönlünü yeni yönetime ısındırmak için yapılan faaliyetleri ifade eder. Buralarda günün belli zamanlarında davullar çalınır, insanlar toplanır ve muhtemelen buralarda pazarlar kurulurdu. İşte bu yerlerden bazıları da Dörtdivan’a bağlı divanlardı. Dörtdivan merkezin halk arasında “Cumayeri” olarak bilinmesi de bununla ilgilidir.
İlçenin isminin yaklaşık 750 senelik bir geçmişinin olduğu tahmin edilebilir. İsmin nereden geldiği hususuyla ilgili olarak birkaç rivayet vardır. Yukarıda da söylediğimiz gibi bunlardan birine Evliya Çelebi, Seyahatnâme’de yer vermiştir. Bu ismin kaynağıyla ilgili bir derlemede karşımıza çıkan bir başka rivayet şöyledir: “Dörtdivan adı ile ilgili mevcut söylenceye göre Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid 1402 tarihinde Ankara seferine çıktığında bu yöreden Ankara’ya geçmiş ve burada 4. divanını toplamış bu nedenle Dörtdivan ismi verilmiş.” (Zekiye Tütüncüoğlu Aydın, Geçmişten Günümüze Bolu Halk Kültürü, Bolu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, Bolu 2017, s. 66.)
Bir diğer rivayette Dörtdivan’ın ismi yörede bulunan dört ağanın toplanmasından dolayı ortaya çıkmıştır (Bu dört ağayı dört tane divanın veya köyün toplanması şeklinde düşünmek gerekir).
Ancak yine de Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiler daha çok dikkat çekmektedir: “Evvelâ bu Etrâkin dîvân ta‘bîr etdükleri Ertuğrul, Âl i Selçûkiyân[dan] Sultân Alâeddîn as¬rında boy beği iken kefere elinden bu dağları feth etdikçe re‘âyâ vü berâyâya istimâlet vermeğiçün dî¬vân edüp kös çalduğu yerlere hâlâ dîvân lafzıyla ta‘bîr edüp yedi dîvân yedi nâhiye olmuşdur.”
Dolayısıyla Dörtdivan’daki “divan” kelimesinin bir araya gelinilen, toplanılan yer anlamındaki “divan”dan geldiği anlaşılmaktadır. Öyleyse burada birden fazla “divan”ın varlığı söz konusudur. Bu divanlar bugünkü yerleşkeyi hazırlamışlardır. Bir de zamanla divanlardan bazıları kaybolmuştur. Bu divanların isimleri bizce tam olarak malum değildir. Ancak Çardak ve Aşağıdüğer gibi köylerde önceleri insanların önemli günlerde toplanıp bir araya gelmesi hatıra buraların eski divanlar olabileceği ihtimalini getirmektedir. Bu divanlardan bir diğeri Sorkun Köyü olabilir. Buna Devlet Arşivleri’nde yer alan Sorkun köyüyle ilgili bir kayıt da işaret etmektedir. Hicrî 1289 senesine ait bu belgedeki bir kayıt şöyledir: “Bolu Gerede Der-Divan-ı Sorkun nâm karye ve gayrıda Ahmed veled Hasan’ın mutasarrıf olduğu tımar gelirinin nısf hasılatının cebelü bedeli olarak hazineye itası ve kayd-ı hayat şartıyla tekaüden ibkası.” (Devlet Arşivleri internet sitesi).
Öyle anlaşılıyor ki, zaman içinde “divan” kelimesi köylerin isimlerinden kalkmış olmalıdır. Fakat Cumhuriyet’e kadar tutulan kayıtlarda köylerin veya köy birliklerinin “divan” adıyla karşımıza çıktığını söylemek mümkün. Nitekim 1840 yılında Gerede’de yapılan bir nüfus sayımında bu “divan” kelimesinin, “köy”den daha geniş bir anlamla karşımıza çıktığını görürüz. Divanlar ve bu divanlara bağlı köylerin bazısı şöyledir: Afşar Tarakçı Divanı (Ulaşlar, Memük), Gökçeler Divanı (İmamlar, Kuşçu, Umud, Yağdaş), Çoğullu Divanı (Yeniyapar, Dümenler), Samat Divanı (Geçütler, Hacılar), Dağkara Divanı (Yakaboy, Bünüş, Bakşaya nam-ı diğer Tatlar, Göbüler), Çebni Divanı (Erhadlar, Süleler)… (Yunus Baki Koçak, “Gerede ve İlk Nüfus Sayımları Üzerine”, GERKAV Gerede Dergisi, S. 25, Mayıs 2020, s. 88-89.)
Sonuç olarak divan, köylerin bir araya gelmesiyle oluşan yerleşim yerlerini ifade ediyordu. Bütün bu bilgiler ve kayıtlar bize Dörtdivan’ın isminin tam olarak nereden geldiği konusunda bir yorum yapma imkânı vermektedir.
Yasin ŞEN
Dörtdivan ÇPAL
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni




Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı