14.05.2024 09:57:32
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Yasin ŞEN
23 Eylül 2020 Çarşamba

BİR DÖRTDİVAN KÜLLİYATI YAYINLAMAK MÜMKÜN MÜ?

BİR DÖRTDİVAN KÜLLİYATI
YAYINLAMAK MÜMKÜN MÜ?

Bu soruyu sormamın sebebi dikkatleri böyle bir konuya çekmektir. Dörtdivan’la ilgili bir külliyat, yani kitap topluluğu oluşturmak mümkün müdür? Bu sorunun cevabı bence “Evet”tir. Bu yazıda bunun nasıl olacağı üzerinde duracağız.
Mahalli değerlerimiz günümüzde büyük bir aşınmaya yüz tutmuş durumdadır. Ne yazık ki, bu değerlerin bir kısmı unutulmuş ve yok olmuştur. Bahsettiğim husus, kaybolmaya yüz tutan ve unutulan değerlerimizi yeniden hatırlamak ve böylece bunları kayda geçirmekle ilgilidir.
Dörtdivan’la ilgili biz “Dörtdivan Kültür Atlası” adıyla bir derleme projesi başlatmıştık. Bu çalışmamızın nihayetine gelmiş bulunmaktayız. Bu çalışma esnasında Dörtdivan’ın bazı değerlerinin neredeyse anılmadığını fark ettik. Doğancılar köyünden Eyüp Şahin bunlardan biriydi. Kendisi Köroğlu Destanı’nın on beş dörtlüğünü ve Hilmî’nin şiirlerini makam üzere, ezbere okuyan bir icracı idi. Çalışmamızda onun hayatını ve Dörtdivan kültürüne hizmetlerini tespit etmiş durumdayız. Burada benim asıl söz konusu etmek istediğim husus, kitap hâline gelebilecek çalışmalardır. Dörtdivan Kültür Atlası, bunun için bir başlangıç olacaktır. Bunu birinci kitap olarak kabul edebiliriz. Ardından ve ikinci kitap olarak Dörtdivanlı Hilmî’nin şiirleri, yeni bulunan şiirleriyle ve iyi bir incelemeyle beraber tekrar yayınlanmalıdır. Cevdet Canbulat’ın yaptığı çalışma şairi unutulmaktan kurtarmıştır. Fakat bizler bu küçük kitabın üzerine bir şeyler ilave edebilmeliyiz. Hilmî’yle ilgili yeni bir kitap çalışması buna imkân verecektir.
Üçüncü olarak, Köroğlu’nun Dörtdivan’la ilgisine temas eden bazı değerli bildiriler ve makaleler vardır. Ancak bu destan kahramanı yapılan çalışmalarda genel anlamda Türk dünyasının ortak bir değeri olarak karşımıza çıkmaktadır. Şüphesiz bunlar önemli çalışmalardır. Bir Dörtdivan Külliyatı içerisinde Köroğlu’nun Dörtdivan ve Bolu’yla ilgisini inceleyen, onun bu topraklarda yaşadığını vurgulayan bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Örneğin Eyüp Şahin’den derlenen Nâmdâr Köroğlu Destanı gibi destanları ve benzerlerini bir başkasının okumuş olması mümkündür. Böyle bir çalışmayla Köroğlu’nun Dörtdivan’la ilgisi güçlü bir şekilde ortaya konabilir. Dördüncü olarak Dörtdivan’ın ve Bolu’nun önemli bir değeri olduğunu düşündüğümüz Düldül Mevlüt’le ilgili bütün bilgiler, belgeler, resimler, anekdotlar toparlanıp bir kitap oluşturulmalıdır. Düldül Mevlüt’ü Türk kültürüne tanıtıcı iyi bir incelemeyle bu kitap yayınlanmalıdır. Düldül Mevlüt, Nasrettin Hoca gibi değerli bir şahsiyettir ve kültürümüze kazandırılmalıdır.
Bir diğer önemli husus ve beşinci çalışma Dörtdivan’la ilgili arşiv belgelerinin tespit edilmesi, Osmanlı Türkçesinden aktarılması ve bunların toplu olarak yayınlanmasıdır. Böyle bir çalışma Dörtdivan’ın tarihine ışık tutabilecektir. Altıncı ve bir başka çalışma ise Dörtdivan’ın yetiştirdiği kıymetli şair Servet Yüksel’in Bolu’yla ilgili şiirlerinin bir kitap hâline getirilmesidir. Yedinci ve diğer bir çalışma ise Ümmî Kemâl hazretleriyle ilgili olmalıdır. Bana kalırsa Ümmî Kemâl hazretlerine en çok sahip çıkan yer Dörtdivan’dır. Bunda elbette Tekkeköy ve Dörtdivan arasındaki mesafenin uzun olmayışı etkilidir. Ayrıca Kültür Atlası yazılırken biz Dörtdivan’da Ümmî Kemâl’le ilgili birçok anlatıya rastladık. Bunların hemen hepsine kitabımızda yer verdik.
Bir diğer ve sekizinci çalışma ise Dörtdivan’ın lezzetleriyle ilgili olabilir. Dörtdivan Belediyesi’nin internet sitesinde bununla ilgili hakikaten güzel bir çalışma vardır. Fakat kast ettiğim şey, bir kitap içerisinde ve resimli olarak bu yemeklerin anlatılmasıdır. Dörtdivan külliyatının dokuzuncu kitabı yaylalarla ilgili olabilir. İyi çekilmiş fotoğraflarla bu yaylaların isimleri, özellikleri, Dörtdivan’a uzaklıkları, buralarda oluşan kültür ve yayla evleri söz konusu edilebilir. Dörtdivan’la ilgili bir başka ve onuncu çalışma ise yörenin mizahî anlatılarını toplamak şeklinde olabilir. Fahri Kayaalp’in ve diğer bazı isimlerin bu konuda derledikleri ve Dörtdivan ağzıyla kaleme aldıkları kelimenin tam anlamıyla nefis yazılardır. Ben, Dörtdivan’da iyice yerleşmiş ve çok kaliteli bir mizah kültürünün olduğunu bu yazılar sayesinde öğrendim. Bu yazılar kesinlikle kitaplaşmalıdır. Külliyatın on birinci kitabı Dörtdivan evleriyle ilgili olabilir. Bu hususta küçük bir kitap ve iyi bir makale yayınlandı. Fakat kastettiğim şey bunların bir kitap hâlinde düzenlenmesi, evlerin mesken mimarisinin burada iyiden iyiye tespit edilmesidir. Dörtdivan’la ilgili bir diğer ve on ikinci çalışma ise Dörtdivan’ın geniş bir sözlüğünün meydana getirilmesidir. Bu sözlükte yörenin ağız özellikleri en iyi şekilde yansıtılabilir.
Burada biz Dörtdivan’la ilgili bir çırpıda, yayınlanması mümkün olabilecek on iki civarında kitap çalışmasından söz ettik. Elbette böyle bir külliyata niyet edildiğinde buraya başka şeyler de ilave edilebilir. Mesela bu kitaplar içerisinde Dörtdivan’ın kartallarıyla ilgili ciddi ve akademik bir çalışma muhakkak olmalıdır (Bu hususta akademik tezler vardır). Böyle bir külliyat çalışması yapılabilir ve yapılmalıdır. Biz bu işin yapılabileceğini, yani bir külliyat ortaya konabileceğini ilk olarak Dörtdivan Kültür Atlası’nı yayınlamakla göstermiş olacağız.
Yasin ŞEN
Dörtdivan ÇPAL
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni


 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı