20.05.2024 19:32:22
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Yasin ŞEN
17 Ocak 2022 Pazartesi

DÖRTDİVAN'DA KÖROĞLU'NUN İZLERİ - 1

DÖRTDİVAN’DA KÖROĞLU’NUN İZLERİ - 1
Dörtdivan, Köroğlu’nun doğup büyüdüğü yerlerden birisi olarak kabul edilir. Osmanlı arşiv belgelerinde onun Dörtdivan’ın Sayık ilçesinde dünyaya geldiği kayıtlıdır. Bununla beraber Osmanlı coğrafyasında ve Anadolu’nun birçok yerinde Köroğlu adıyla anılan yerleşim ve mevki isimleri de vardır. Fakat bunlar içerisinde en güçlü adaylardan birisi elbette Dörtdivan’dır. Biz de çalışmanın bu kısmında Köroğlu’nun Dörtdivan’da kalan izlerini takip etmeye çalışacağız.
Burada öncelikle Evliya Çelebi’nin Gerede ve nahiyelerini anlatırken kullandığı ifadelerini hatırlayalım. Bunların Dörtdivan için söylendiğini kabul etmeden bir beis yoktur. Zaten Çelebi de Dörtdivan’dan burada bir nahiye olarak söz etmektedir: “Ammâ halkı gâyet zinde ve mücessem ve şecî‘ Türk tâ’ifesidir. Cânib i erba‘asında ve cenûb tarafında Kankırı şehrine varınca ma‘mûr nâhiyeleri var kim kırk elli bin Etrâk tâ’ifesi vardır. Nâhiye i Kızılöz ve nâ¬hiye i Alacaöz ve nâhiye i Eledîvân ve Birdîvân ve İkidîvân ve Üçdîvân ve Dörddîvân ve'l-hâsıl yedi dî-vâna varınca nâhiye isimleridir kim cümlesi dağlar içre sâkin olur dağlardır kim halkının başka ıstılâh [u] elkâbları ve gayrı lehce i mahsûsaları vardır.” (Seyahatnâme II. Cilt, s. 88).
Şeci yani cesur Türk taifesi derken buralarda yaşayan Türklerin cesaretini ifade eden Evliya Çelebi’nin sözlerinden bir yere gelmek istiyorum. Bu topraklarda ortaya çıkan Köroğlu, aslında bu cesur Türklerin bir anlamda cesaretini, yiğitliğini, kahramanlığını temsil eden bir şahsiyettir. Aslında o birçok şahsiyeti temsil eden bir tip olmaktadır. Onun bu topraklarda böylesine sevilmesinin, ona saygı gösterilmesinin temelinde bir bu hususun bulunduğunu düşünmekteyim.
Köroğlu’nun Dörtdivan’daki izlerine dair en net işaretlerden birisi arşiv belgeleridir. Bu çalışmada Köroğlu’nun tarihî hayatı nakledilirken bunlardan istifade edilmiştir.
Burada biz yine de hem kaynaklardan hem de Dörtdivan’da karşılaştığımız bilgi kırıntılarından hareketle Köroğlu’nun yörede yaşayan hatıralarını kaydetmek istiyoruz. Bugün Dörtdivan’a bağlı Sayık Köyü’nde Köroğlu’nun yaşadığı söylenen bir ev vardır. Bu ev Prof. Dr. Faruk Sümer’in tespitlerine göre Köroğlu’nun doğduğu ve yaşadığı evdir. Ev ahşaptan yapılmıştır. Geleneksel özellikleri dikkat çekmektedir. İki katlıdır. Ali Rıza Ünlü, Gerede Tarihi adlı eserinde Köroğlu’nun Köroğlu Mehmed Efe olduğunu ve Aşağıdüğer Köyü’nde olduğunu kaydetmektedir. (Abdullah Demirci, “Gerede Eski Müftüsü Ali Rıza Ünlü’nün ‘Gerede Tarihi’ Eserinde Dörtdivan ve Dörtdivanlılar”, DİVANKAV Bülteni, S. 7, s. 34.)
Dörtdivan’da Köroğlu’nun hatırasını taşıma konusunda Köroğlu kayasını, yaylada olduğunun söylendiği ahırı, atını atlattığı yeri, Köroğlu’nun ait olduğu söylenen evi zikredebiliriz. Köroğlu damı yaylada bulunur. Köroğlu kayasının olduğu yerde kıble tarafına yüz elli basamak bir merdivenin olduğu söylenmektedir. Kayadan bir merdivenle inilmektedir. Yöre insanının bahsettiğine göre burada çok eskiden askerler bekliyormuş.
Köroğlu’nun hatırasını taşıyan yerlerin başında Köroğlu Dağları gelmektedir. Bu dağlar Dörtdivan’ı Bolu’dan boydan boya ayırır. Ayrıca bunların en yüksek yeri Köroğlu Kayası diye bilinir. Aladağlar’da yer alan Bıçkı Yaylası’nda da halk anlatısına göre Köroğlu’nun atıyla atladığı bir yer vardır. Bunlar en azından Köroğlu’nun Dörtdivan’daki hatırasını yaşatan bilgilerdir.
Bizim asıl dikkatimizi çeken hususlardan birisi Dörtdivan’da yaşayan bir destan anlatıcısının onun bir hikayesini nakletmiş olmasıdır. Bilindiği gibi Anadolu’da halk hikâyeleri yakın dönemde çeşitli araştırmacılar tarafından derlenmişti. Bu hikâyeler içerisinde yirmi dört kol hâlinde gelişen Köroğlu Hikâyesi önemli bir yer tutuyordu. Konunun bizimle olan ilgisi Dörtdivan’da diğer Dörtdivanlı şairlerin yanında onunla ilgili bir destan parçasını okuyan Eyüp Şahin’dir.
Peki, Eyüp Şahin kimdir?
Eyüp Şahin, Dörtdivan’ın Doğancılar Köyü’nde doğmuş ve burada yaşamış, 1980’li yılların başında yine burada vefat etmiştir. Faruk Sümer’in Köroğlu’yla ilgili araştırmalarında destanın bir kısmını manzum olarak kendisine nakletmiş ve bu destan kendisinden böylece kayda geçirilmiştir. Bu destan yayınlanmıştır.
Faruk Sümer, 1970’li yıllarda arşivlerde yaptığı araştırmaların neticesinde Köroğlu’nun, o zamanlar Bolu’nun Gerede ilçesine bağlı bir nahiye olan Dörtdivan’ın Sayık Köyü’nden olduğunu ispat eden yazılar yayınlamıştı. (bkz.: Faruk Sümer, “Belgelerle Köroğlu'nun Tarihî Kişiliği”, Milliyet Sanat Dergisi, Sayı: 163 (19 Aralık. 1975); Faruk Sümer, “Köroğlu”, TDTD, Sayı: 2, Şubat 1987, s. 2-7; Faruk Sümer, “Köroğlu, Kizir-oğlu Mustafa ve Demirci-oğlu ile İlgili Vesikalar”, TDA, Sayı:47 (1987), s. 9-46; Faruk Sümer, “Türk Destanları VIII Köroğlu Destanı”, TDTD, Sayı: 70 (Ekim 1992), s. 4-13; Faruk Sümer, “Türk Aleminin Hâlâ Yaşayan Millî Destanının Kahramanı, Türk Kültürünün Mukaddes Şahsiyeti Köroğlu”, Tarih Dergisi, s. 4-7; Ayrıca (bkz.: İsmail Hakkı Akyoloğlu,, “Türkmenlerin Işığı Prof. Dr. Faruk Sümer”, TDA, Şubat 1996, Sayı: 100.)
Bu yazılar sayesinde koçaklamalarında “Benden selam olsun Bolu Beyi’ne” diyen Köroğlu’nun şiirlerinin tarihî bir hakikati yansıttığı ortaya çıkmış oldu. Köroğlu, 16. Yüzyıl civarında Dörtdivan’a bağlı Sayık Köyü’nde yaşamıştı. Onun destansı hayatı zamanla Dörtdivan’da destan anlatıcılarının ortaya çıkma sebeplerinden birisidir. Bu anlatıcılardan birisi Eyüp Şahin’dir.
Eyüp Şahin 3 Mart 1925 tarihinde Dörtdivan’ın Doğancılar Köyü’nde dünyaya gelmiş ve 26 Aralık 1982’de yine burada vefat etmiştir. Kendisi baca ustasıdır. Bu baca ustalığı sırasında ilahiler, kasideler okurmuş. İnsanlar onu zamanla daha çok bu şekilde hatırlar olmuştur. Eyüp Şahin’in çok hoş bir sesi olduğu, kendisinin civarda “molla” olarak tanındığı, mevlit de okuduğu onu tanıyanlar tarafından hâlâ nakledilmektedir.
Eyüp Şahin’in hafızlık eğitimi yarım kalmış. Devrek ve Mengen’in köylerinde imamlık yapmıştır. Zaman zaman da köyünde ve başka yerlerde rençberlik yaparak, inşaat işleriyle meşgul olarak geçimini sağlamıştır. Eyüp Şahin’in Köroğlu Destanı’nı manzum hâliyle okumasından başka olarak bazı kasideleri, Dörtdivanlı Hilmî’nin Oğullar Destanı başta olmak üzere şiirlerini, ninnileri de ezbere okuduğu bilinmektedir. Özellikle Köroğlu Destanı’nı makam üzere okuması oldukça dikkat çekicidir. Bu destan “Nâmdâr Köroğlu Destanı” adıyla bilinmektedir.
İsmail Hakkı Akyoloğlu, Dörtdivan’da 1980’li yılların başında bu destanı Eyüp Şahin’den dinleyerek kayıt altına almıştır.
Bütün bunlar Eyüp Şahin’in Dörtdivan’ın önemli kıymetlerinden biri ve yine burada sözlü geleneği yaşatan insan hazinelerinden olduğunu göstermektedir. Özellikle Köroğlu Destanı’nın kendisinden derlenmesi oldukça önemli bir husustur. İsmail Hakkı Akyoloğlu aşağıdaki sözlerle Eyüp Şahin’le ve bu destanla nasıl karşılaştığını anlatmaktadır:
1981 yılında şimdiki Dörtdivan ilçesinin Doğancılar köyünden merhum Eyüp ŞAHİN (1341), dedelerinden kendisine intikal eden ikisi de çok kıymetli dönemlere ait cönkleri hanımının çeyiz sandığındaki birbiri içinde kat kat dürülü bohçalar içinden çıkararak bizlere göstermişti. Daha sonra konusu Köroğlu olan bir cönkten ‘Namdar Köroğlu” başlığıyla destanı baştan sona kadar Hüseynî makamında musikiyle okumuştu. Kayıtlarımızda bulunan bu cönkteki destanın konusunu Köroğlu ile Ermeni tacir arasındaki Kervan basma hadisesi oluşturmaktadır.” (İsmail Hakkı Akyoloğlu, “Bolu ve İlçelerinde XV. Yüzyıldan Beri Süregelen Musiki İle Cönkten İlâhi Okuma Geleneği, Yunus Emre ve Şiirlerinin Varyantları, Kültür Bakanlığı, IV. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri III. Cilt, Ayrıbasım, Ankara, 1992, s. 1.)
Bu köşede destan daha önce yayınlandığı için tekrar burada yer vermek istemiyoruz. Fakat bu da göstermektedir ki Dörtdivan’da Köroğlu’nun izlerini bugün bile takip etmek mümkün görünmektedir.
Yasin ŞEN
Dörtdivan ÇPAL
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni



 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı