Ayazın Türküsüdür Ankara
Bir şehir var içimde, denizi yok ama derin,
Ayazı ciğere işler, sevdası düşer serin.
Simit, çay ve yokuşlar... sabahın ilk ışığı,
Bir yanda hasret kalır, bir yanda sevda aşığı.
Karanfil kokar kaldırımlar, Tunus sessiz, dalgın,
Bestekâr’da bir tebessüm, geçmiş yıllar yorgun.
Kızılay’da yürürken, düşer akla bir çocuksun,
Gözlerinde umut var, ama kalbinde yoksunsun.
Ankara çocuğu merttir, sözü bir, özü sade,
Ne kahkahası yalandır ne de hüznü havada.
Ayazla yoğrulur ruhu, sabırla pişer huyu,
Bir selamda tanır dostu, bir bakışta görür dostluğu.
Sokaklar denize çıkmaz ama deniz olur kalpte,
Bir bakış yeter Ankara’da, yanarsın içten içe.
Gölbaşı'ndan esen yel, alır götürür seni,
Yüreğinde bir türkü, gözlerinde gurbetin teni.
Gençlik Parkı’nda bir yaz, kahkahalar yankılanır,
Bir demlik çayın gölgesinde, eski dostlar anılır.
Ne hayaller kurulurdu o banklarda diz dize,
Şimdi herkes bir şehirde, herkes başka bir seste.
Kızılcahamam’da yankı, Altındağ’da bir sitem,
Ayaz vururken camlara, içimizde bir matem.
Ama yılmaz Ankaralı, çünkü bilir her sabah,
Güneş doğar bir başka, umut var her sabah.
“Deniz yok,” diyorlar ya, yalan olur her kelam,
Çünkü sevdayla bakan göz, her taşı bulur tamam.
Bir sevdadır Ankara, bir türkü, bir şiir,
Yarım kalan ne varsa, onda tamam olur bir bir.
Sokak lambaları altında edilen yeminler,
Ne gençlikler eskidi, ne çabuk unutuldu o günler.
Belki dönülmez geriye, ama Ankara kalır,
Çünkü bazı şehirler, insana ana kucağı kadar tanıdık, ısınır.
Bir gün yine karşılaşırsak, dönme arkanı sakın,
Sarılırız Ankara gibi, ayazı da sarar yakın.
Ve sevgilim, üşürse ellerin bir akşam vakti,
Ankara'nın kalbinde sevdamızla ısın artık, baki…
Ömer ÇAĞLIN
Geredeli Şair-Yazar