29.04.2024 17:47:29
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
İbrahim YILMAZ
20 Ağustos 2014 Çarşamba

SAYGININ VE SEVGİNİN...

SAYGININ VE SEVGİNİN BİTTİĞİ YERDEN BAŞLAMAK ZOR MU ACABA?
Dün akşam yaşadığım bir olayın, insanlarda ne kadar saygı ve sevginin kaldığını anlatmak için bu yazıyı kaleme almakta buldum kendimi..
Saygı ve sevgi, insanlara mahsus bir özellik ve güzelliktir. Kainat, boş bir kara delik iken, kime göre oluşmuş veya kimilerine göre oluşturulmuştur.
Cansızların oluşumundan sonra, bitki hayvan ve insan olmak üzere canlılar yaratılmıştır. Tabiat tüm güzellikleri ve iyilikleri ve mükemmel nimetleri ile doğal haliyle bizlere sunulmuştur. Bütün güzellikleri sunabilmek için tabiat, kim bilir kaç milyon yıl bıkmadan usanmadan çalışarak, mükemmel birer sanat eseri olarak bizlere bahş etmiştir. Yaradan, insanlara en değerli özellikler olan diğer tüm akılsız canlılardan ayıran “akıl” ile düşünme yeteneğini bağışlamıştır. İyilik, güzellik ve doğruluk için bağışlamıştır. Bunu bilmek ve çok duyarlı olmak sevmek, sevilmek ve anlayışlı olmak biz insanlara mahsus en mükemmel duygulardır. Sahip çıkalım ve tüm olumsuzlukları temelden kökünden aydınlatan bir aydınlar olarak aydınlatalım.
/Her insanın kendi doğrusu vardır ve diğer her insan kendi doğrusuna sahip çıkmalı ve diğer doğrulara değer vererek kırmadan dökmeden saygı göstermelidir, yani anlayış gösterme zahmetine biraz katkı ile katlanmalıdır. Her insan için kutsal olan değerler ve varlıklar mevcuttur. Benim ki seninkinden daha iyi daha güzel demek karşısındaki insanı hiçe saymakla olup, inanılması ve tamir edilmesi çok imkansız olacak çatışmalara ve yıkımlara sebep olabilmektedir. Bu nedenle, etnik köken ve inançlar ne olursa olsun birbirimize yaratandan ötürü saygı duyalım ve birbirimizi sevelim. Zaten bundan başka çıkar yolumuz da yoktur.
Saygı ve sevgi sağlıklı insan davranışıdır. Bugün her zamankinden daha fazla saygı ve sevgiye ihtiyacımız olduğu aşikardır. Olumsuz birçok davranışın sebebi, yeterince saygı ve sevgi olamamaktır. Evde, trafikte, okulda, işyerinde, kısaca insanın olduğu her yerde eğer saygı ve sevgi yoksa orada bencillik, anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma, kavga ve olumsuzluk adına her şeyi görebilmek mümkündür. Eğitimli ya da eğitimsiz her insanda görülebilen bir eksikliktir, saygısızlık ve sevgisizlik,
Peki bunun sebebi nedir? Neden tarih boyunca yüce milletimizin iradesiyle olmuş bir davranışı, bugün yeterince gösteremiyoruz. Bunun birçok sebebi olabilir. Bunlardan kanaatimce en önemlisi, insanın kendisi ile barışık olamamasıdır. İnsanımız kendisine güvenmiyor, inanmıyor. Kendisini yeterince tanımıyor. En önemlisi kendisini sevmiyor, saygı duymuyor. Eğer insanın kendisine sevgi ve saygısı kalmamışsa, kendisi ile barışık olması da mümkün değildir.
Düşünün en son ne zaman aynaya bakıp, kendinize gülümsediniz. Bu sabah kaç kişiye merhaba, günaydın ya da hayırlı sabahlar dediniz. Yoksa her gördüğünüz, tanıdığınız kişi için bu işte böyle biridir diye olumsuz mu düşündünüz? Ayıbını mı aradınız? Bu sabah trafikte içinizden kaç kişiye bir şeyler mırıldandınız. Kaç defa yardıma ihtiyacı olan insanları gördüğünüzde başınızı çevirdiniz. Arkadaşlarınızı, bencilliğinizden dolayı üzdünüz. Yönetici iseniz, idarenizdeki kaç insanı dinlemediğiniz için kırdınız. Yoksa siz sadece kendinizi mi düşünüyorsunuz?
Saygı ve sevgi bir vurdumduymazlık değildir. Saygı ve Sevgi ilgisizlikten gelmek hiç değildir. Saygı sevgi kendini bilmektir. Saygı sevgi haddini bilmektir. Saygı sevgi insanın kendi haddini bilerek sürdürülen hayat biçimidir. Saygı sevgi bir anlayış biçimidir. Hataları düzeltebilmedir. Yoksa bana ne lazımcılık değildir. Anlayışın kendisidir.
Saygı sevgi çağın getirdiği sorunların, aç gözlülüğün, doyumsuzluğun, sevgi yoksunluğunun, güvensizliğin çaresi olabilecek bir anlayış tarzıdır, insanın özüdür. İnsan kendisi ile barışık olamadığı zaman, toplumda kendisi barışık olamıyor. Sonra da herkes bir başkasını suçluyor. Çünkü en kolayı bu.iç ve dış hainlerin istediği zaten bizleri birbirimize düşürmek değil midir? Tabii ki evet. Allah bizleri çok çeşitli ve çok değişik inançlı yaratmışsa bunlara kutsal gözle bakmalıyız ve kabul etmeliyiz. Allah, kırk peygamber ve dört kitap göndermiştir; bunlara karşı gelmek veya eleştirmek hakkına hiç bir insan sahip değildir. Biz insanlar ibadetimizi yapalım. Başka ibadetleri aşağılamadan!...
Bunları zamanı gelince yaradan zaten en adaletli bir şekilde yargılayacaktır. Allah işine karışmayalım ve birbirimize saygı ve sevgi ile sarılalım!...
Yardan isteseydi tek çeşit, tek bayrak, tek millet tek, tek yine tek yaratırdı!!!
Hoşgörü ile yaşamak kutsaldır; anlayana!!! “Ne Mutlu Türküm Diyene!”
İyi Çalışmalar...
İbrahim YILMAZ


 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı