2.05.2024 14:36:52
USD (Alış - Satış) : 18.84 - 18.89 EUR (Alış - Satış) : 20.12 - 20.21
Durmus ÖZTEKİN
14 Kasım 2013 Perşembe

DEPREMİN BİZLERE YAŞATTIKLARI

(BOLU DEPREMİ-1999)
İnsanların bir kısmı yaşantılarında birçok sıkıntılara duçar olurlar, Tarihi okuduğumuzda meşhur büyüklerin hayatlarında da böyledir. Meşhur olmayan köyde veya şehirde yaşamış normal bir vatandaşın bile hayatı böyledir.

Her kişi kendisinden sonra gelen arkadaşlarına eş-dost ve yakınlarına yaşadıklarını ve başından geçenleri anlatır, bunlar insanlar için hem hatıra olur, hem de onlardan dersler çıkarır.
/
İnsanın başından geçen depremi yaşayanlar için hakikaten ders alacak çok önemli, yaşanmış bir anlatım gerçeğidir. 

Aşağıdaki dörtlüğümde ve diğer yazdıklarımda açıkladığım gibi 12 Kasım depreminde Umre görevimde iken (Mekke-i Mükerreme’de) aşağıda zikredilen otelde Resepsiyon nöbetimde ve diğer görevlerde iken yazdıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

12 Kasım 1999’da Mekke-i Mükerreme’de
8–12 Nöbetimde Berekât Kortoba’da*
Bolu’nun dümdüz olduğunu söyleyenler Resepsiyonda
Şok oldum depremi duyduğumda.


Bu dörtlüğümden sonra merakla aklımdan geçenler acaba çocuklar ve yakınlarımıza ne oldu.

Arkadaşlarım gel, yemek yiyelim diyor
Durmuş Öztekin Resepsiyonda Alo diyor
Öztekin sürekli Türk kahvesinin adresini soruyor
Durmuş Öztekin’in kalbi deprem gibi atıyor,


Bundan sonra gece yarısı saat 03 civarında yakınlarımıza ulaştık, can kaybımız yok, maddi zarar var ifadeleri ile aşağıdaki sözlerle şiirime devam ettim ve biraz rahatladım.

Çocukların sağ haberlerini aldım
Kortoba’da* derin bir nefes aldım.


Dönüş başladı hacılardan hiç zarar görmeyenler kendi havalarında, Ciddiye giderken Bolunun dışından olan hacılar otobüste yer kavgası yapıyor, Bolu içinden olanlar kara kara düşünüyorlar. Bu defa şu dörtlüğü yazmak zorunda kaldım.

26 Kasım Medine’den Cidde’ye
Otobüste hacıların yer kavgası niye
Efendimin yurdundan dönüş ülkeye
Ankara’dan hacılarımıza elveda.


Diyerek Ankara’dan ayrıldık gelişimiz gündüze tesadüf etti yol boyunca hep düşünüyoruz. Ve izliyoruz. Bolu’ya geldik her yer çadırla dolmuş yine yazmak zorunda kaldım.
Bolu depreminin hayaliyle geldik.
Sıcak yuva yerine çadırda kaldık
Ekmek ve yemek kuyruklarına girdik
Yıkılan binaları yerinde gördük.


Hacı kim, umreci kim, bilen yok herkes kendi telaşına düşmüş, Hacı nakkaş camiinde imamım, Camide cemaat yok, tam Ramazan’ın 1. Günü teravih için çadırlar kurulmuş. Teravihler çadırlarda kılındı, oruçlar çadırlarda tutuldu. Yine yazdım.

Hacdan geldiğimizi kimse bilmedi.
İnsanlar hoş geldin diyemedi.
Hacılardan hurma yiyip zemzem içemedi.
Hacı adımız Depremzede idi.


İlk teravihim hacı nakkaş barakasında
İkincisi Mehmetçik üç çadırında
Öztekin, depremzede cemaatinin karşısında
Depremzede yüz yirmi günü tamamladı çadırda.

Bu zor günlerden sonra Ankara’ya taşındık, depremin acı hatıralarını anlatmak istemiyorum, başımdan geçenleri yüzeysel olarak anlatmaya çalıştım.  Tabii ki Bolu İlinde 12 Kasım depremi Düzce kadar olmasa da can kaybı mutlaka oldu, yakınlarını kaybedenler çok daha acılar çektiler,
/
Çok acı, fotoğrafları her yerde asılı gördüğümüz kayıplar vardı, maddi hasarı olanlar, Evleri yıkılanlar hiçbir şeyi kalmayanlar ekmek ve yemek kuyruğundaki çileler hepsi hafızalardan silinmiş şeyler değil,

Enkaz altında kalan şehitlerimiz vardı. Mevla Deprem şehitlerimize gani gani rahmet eylesin, yakınlarına sabır niyaz ediyoruz. Tüm depremzedelere çektikleri sıkıntılarında ve bundan sonra bile Allah kolaylık versin dökülen tabak dolmaz ve dolmamıştır. Yani gedikler 14 yıl geçmesine rağmen kapanmamıştır. Allah o zor günleri kimseye göstermesin.(Âmin)

NOT: * Yıldızla gösterdiğim (Berekât Kortoba’da*) Mekke-i Mükerreme de bir otel ismidir.

12.Kasım 2013
Durmuş ÖZTEKİN
Emekli İmam
Yenimahalle-Ankara




 


Tüm yazarlar için tıklayın

YAZARLAR

Tamamı